DİJİTALDE İŞLER NASIL GİDİYOR?
- Ahmet Çağlar BİRDAL
- 8 Kas 2021
- 2 dakikada okunur
Çok değil aslında son 5 yıldır aptala çevirdi bizi bu dijital işleri.
Yolda yürürken gördüğünüz çiğköfte dünyasına, çiğköfte diyarına, deryasına ne kadar maruz kalıyorsak işimizde de sanırım bir o kadar maruz kalıyoruz artık bu dijital söylemine. Bu arada Çiğköfteciler demişken, onlar da dijitalde:)
Özellikle B2B işletmeler adına konuşuyorum; Her kelimenin başında bir "e-" her konuda, abartılı ve akıl almaz bir gelecek öngörüsü sardı etrafımızı. Dijitali cümle içerisinde kullanabilen insanların kendisine "Fütürist" dediği bir dönemdeyiz dersek yanlış olmaz.
Umarım hızlı girmedim konuya. Ben katiyen, "dijital" bir balon, geçici bir heves, bir heyecan demiyorum. Bilakis. Yeni Dünyaya giden trenin adıdır, biletlerimizi aldık. Fakat şunu sormak istiyorum: Dijitalde İşler Nasıl Gidiyor? Bu mecrada her şeyin yolunda gittiğini, doğru yolda olduğunuzu nasıl anlarsınız? Skora oynayan bir takım mısınız, yoksa yavaş yavaş gidip, hem keyif alan hem de keyif veren bir takım mısınız.
Günümüzde bu mecrada kendini sınayan, bir plan üzerine hareket eden ve kendi kontrol mekanizmasını geliştiren işletmeler çok az. Dolayısı ile şuan nasıl bir yolda olduğunuzu anlamanız çok güç. Ama bana göre skora oynayıp, sadece ciro rakamları üzerinden kendini değerlendiren işletmeler sayısı bir hayli fazla.
Salgın sürecinde hedef kitlemizden uzak ve yalnız kalmamız, günlük rutinlerimizi ve hayat tarzımızı endüstriyelleştirdi. Bu noktada e-ticaret çoğu sektörün can simidi oldu. E-Ticaretten alınan reaksiyonda, işletmelerin bu kanala yatırım yapmasını sağladı. Yukarıda mizahını yapsam da şaka değil Çiğköfteciler bile artık dijital köfte yapıp satmaya başladı.
B2B Dünyasında; Fuarlar, şirket içi toplantılar, bayi toplantıları, mülakatlar, eğitimler hepsi dijital kanala kaydı. Bu organizasyonların hepsinin başına "Uzaktan" ibaresi ekledik. İlk başta çok konforlu ve havalı geldi. Evlerde de havamız oldu bol bol sosyal medya hikayeleri paylaştık. Zaman zaman mikrofonun, zaman zaman kameranın açık kaldığını unuttuk. Ama sonunda herkes biraz "Dijitalleşti". Dijitalleşme bir seçim veya bir seçenek değildi oysa. Özellikle B2B işletmeler için konuşuyorum. Gelecek hibrit bir yaşam sunuyor olabilir. Ama "Gelecek" olmaya da bilir. Yatırımların en risklisi, en öngörülemezi "Gelecek Yatırımı" olsa gerek. Sonuç olarak finansal yatırım uzmanlarının da dediği gibi yumurtaların hepsini aynı sepette tutmamak lazım. Dijital dünyada sayılara ve parametrelere ne kadar yer veriyorsak, duyguya, dokunmaya ve samimiyete de yer vermeyi unutmamak lazım.
Comments