top of page

BAŞARISIZLIK

  • Yazarın fotoğrafı: Ahmet Çağlar BİRDAL
    Ahmet Çağlar BİRDAL
  • 20 Eki 2020
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 14 Kas 2020


“her başarı birilerine gelmiş bir fırsatın ürünüdür”

Herkesin bir tutkusu vardır.

Okunmuş veyahut okunmamış hiç fark etmez; kitaplar, büyük bir kısmımız için fena halde tutkudur.

Kütüphaneler dolusu kitaplar. Her biri ayrı bir senaryo, ekip, serüven dahası yaşanmışlıklar…

Kitap dolu bir kütüphane bir ömür demektir. Bazılarında ise asır.

Beyazdan sarıya, koyu sarıya, kahverengine çalan tozlu ve sihirli sayfalar.

Bazılarımız bu sayfaların kokusuna hastadır, bazılarımız ise kitap aralarında bilmem kaç yıl önce alıp, unuttuğu ve yıllar sonra yeniden karşılaştığı notlara.


Benim de bir kütüphanem var ve kütüphanemde bana özel bir koleksiyona geniş bir yer ayırdım. biyografiler, otobiyografiler, başarı hikâyeleri…

Satır satır incelerim her cümleyi, her kelimeyi. Sanki o şahsın, iş adamının, düşünürün, yazarın sesinden dinliyormuşum gibi okurum. Sanki birilerinin yaşadığı o anda ben de oracıkta bir yerlerdeymişim gibi.

Ama son zamanlarda çok enteresan bir şey fark ettim kendimde onlarca biriktirdiğim, heyecanla okuduğum başarı hikâyeleri bana o kadarda samimi ve içten gelmiyormuş gibi. Evet, başta bahsettiğim gibi emek, ekip, ruh, falan filan bunlara katılıyorum ama…

Aması öğrendim ki daha doğrusu sonradan farkına vardım ki bana asıl bir şeyler katan başarısızlık hikâyeleriymiş.


Neden mi?


Tesadüf olsun olmasın emek olsun olmasın her başarı birilerine gelmiş bir fırsatın ürünüdür. İnsan nefes aldığı sürece fırsat vardır. Aslına bakacak olursanız da her nefeste ayrı bir fırsat vardır. Çünkü hiçbir bir sonraki nefesin taahhüdü yoktur insanoğluna.


Hal böyle olunca, her başarılı insanın, yani fırsatları başarıya dönüştürebilen her insanın muhakkak gerile gerile anlatacak bir şeyleri olacaktır.


Bugün dünyanın en büyük iplik fabrikasına gidelim makine parkları, binlerce personel, araçlar, ekipmanlar vs. kusursuz bir yapıya sahip olan bu şirketin Sahibiyle konuştuğumuz zaman anlatacağı şey hepimizin tahmin ettiği şeydir.


… Çocukluğundan beri gelen süreçte, topladığı yünleri biriktirip iplik yapması mı?

Yok, hayır bu değil maalesef bu bir başarı öyküsü değil.


Başarı öyküsü yoldur, yol öyküsüdür. Kimse double yollardan kaymak gibi diye tabir ettiğimiz dört şeritli otobanlardan gelmedi.


Kimimiz çakıllı yollarda yalın ayak, kimimiz stabilize yollarda yamalı terliklerle geldi.

Çıktığımız yolda suratımıza ardı ardına kapanan kapılardır başarı. En güvendiğimiz dostlarımızdan ardı ardına yediğimiz kazıklardır başarı.


Gemiden aşağıya düşüp de kıyıya yüzerek varmak değildir başarı. En dibe vurmaktır.

Dipteyken, topuğumuzla dibi yaracakmışçasına vurup sıçrayışımızdır başarı.


Neyin başarı neyin tesadüf neyin kader neyin kısmet olduğunu iyi idrak etmek gerekiyor belki de.

Aksi halde her başarıya, kıskandığımızda tesadüf; her tesadüfe de, imrendiğimizde başarı deriz.

Asıl olan inanç olsa gerek BAŞARI(SIZLIK) diye bir şeyin olmadığına inanmak…

 
 
 

コメント


この投稿へのコメントは利用できなくなりました。詳細はサイト所有者にお問い合わせください。
  • LinkedIn - Siyah Çember
  • Twitter
  • Instagram
e-posta Üyeliği

Aileme Katıldıgınız İçin Teşekkür Ederim.

Ahmet CaGlar BIRDAL

© Copyright 2021 Bu sitede yayınlanan tüm içerik hakları Ahmet Caglar Birdal'a aittir. 

bottom of page